Her Yeri Deriyle Kaplayan Adam
Bir zamanlar Tibet’te her yere çıplak ayakla giden bir adam yaşarmış. Ayakları kesikler içinde kalır, canı çok yanarmış. Adam bir sabah heyecanla uyanmış ve şöyle demiş:
“Sonunda ne yapacağımı buldum. Adım atacağım her yeri önce deriyle kaplarsam ayaklarım bir daha acımaz!”
Muhtemelen “E adam bir acayipmiş. Ayağına ayakkabı giyse daha mantıklı olmaz mı?” diyorsunuz.
Biz de fark etmeden hayatta aynı şeyi yapıyoruz aslında. Aklımızı ve kalbimizi koruyup kollayacak formüllere dönmek yerine mütemadiyen dış dünyayı suçlayarak, şartları, insanları, olayları değiştirmeye çalışarak kendimizi tüketiyoruz. Yaygın bir yanılgı olan “bir gün uygun şartlar bir araya gelecek ve ben o zaman gerçekten mutlu olacağım” düşüncesine fazlaca bel bağlıyoruz.
Belirsizliklerin Ortasında Huzur Bulmak
“Bu gidişat çok kötü gidişat efendim”
Geçenlerde izlediğim bir videoda -muhtemelen çoğunuz izledi- böyle bir cümle vardı. Çoğunluğun hislerinin tek cümle özeti gibi. Yaşı büyük olanlar için ilk olmasa da yaşı küçük olanlar için ilk kez karşılaştıkları ‘değişik’ zamanlardayız.
Pek tabi herkes hayatında belirsizliğin, karmaşanın ve zorlukların arttığı ‘değişik’ zamanlar yaşar. Yaşamın doğası bu. Bir şeyler karışır sonra düzene girer, sonra tekrar karışır tekrar düzene girer. Ve her değişiklik kendi zorluklarıyla gelir. İşten ayrılmak, iş değiştirmek, bir ilişkini bitmesi veya boşanmak, kayıplar, yas gibi zor olduğu kilometrelerce öteden anlaşılanların yanında, yeni okula-işe başlamak, aşık olmak, evlenmek, bebek sahibi olmak gibi mutlu değişimlerin bile zorlukları vardır.
Mindfulness ile Şefkati ve Duygusal Dayanıklılığı Artırmak
Live to Bloom Ropörtajı
Mindfulness ve Öz-Şefkat Eğitmeni Merve Karakuş‘a, ülke ve dünya gündemi bir anda ele geçirebilen kötü haberler karşısında olumsuz duygularımızı ve stresimizi nasıl kontrol altında tutabileceğimizi sorduk. Duygusal dayanıklılığı arttırmak ve gerçek anlamıyla şefkati beslemek için önerilerde bulunan Merve kendimizi her kötü hissettiğimizde uygulayabileceğimiz pratik bir mindfulness pratiğini de paylaştı.
Destekleyen İç Ses Nasıl Geliştirilir?
Bizi frenleyen ve utanç hissettiren eleştirel iç ses yerine daha yumuşak ve destekleyen iç ses nasıl geliştirilir?
- “Yine yapamadım”
- “Ben kötü bir anneyim”
- “Asla başaramayacağım”
İçimizdeki eleştirel sesin söylediği cümlelerden birkaçı. Hepimizin içinde olan, özellikle bir şeylerin ters gittiğini düşündüğünde konuşan eleştirel ses.
Başkası bize söylese muhtemelen ufak bir sinir krizi geçireceğimiz, acımasız ve kırıcı bulacağımız bu cümleleri kendimize söylemekte genelde çekinmiyoruz. Peki neden?
Yaşamdan Mindfulness ile Keyif Almak
Mindfulness şimdiki ana yumuşakça dikkat etmek, fark edilenleri aceleyle yargılamadan karşılamak, otomatik pilottan tepkiler vermek yerine bilinçli, farkında, kendi seçtiğimiz yanıtları vermek demek. Kendi içimizde takınacağımız tutumu, tavrı seçmek! İki unsur aynı sürecin içinde; “yumuşak dikkat” ve “tutum/tavır/yanıt”. Peki yaşamdan mindfulness ile keyif alınabileceğini biliyor musunuz?
Öz Şefkat: Kendimizle Dost Olmak
Derek Walcott’un şiirini ilk okuduğumda içimde bir burukluk hissettim. Hep dışarda aradığım, başkasından beklediğim, benim de başkalarına belki çoğu zaman, fark etmeden de olsa, karşılık bekleyerek verdiğim aşk ve sevgiyi (sadece ikili ilişkilerde değil, her türlü ilişkide) kendime sunmak. “Yaşamımla kendime bir ziyafet çekmek”.
Duygusal Dayanıklılık (Resilience) ve Mindfulness
Mindfulness öğrenmek ve düzenli uygulamak, bugün dünyada yüz binlerce kişinin iş ve özel yaşam dengesine, stresi yönetmesine, duygusal dayanıklılık haline ve beden sağlığına pozitif etkilerde bulunuyor. Ve bu etkilerin ölçülebilir olması Mindfulness’a olan ilgiyi her geçen gün artıyor.
Şefkatli Nefes Uygulaması ile Şefkat Pratiği Yapmak
Şefkat, pratik edildikçe ve paylaştıkça çoğalan iyileştirici ve tamamlayıcı bir duygu. Şefkat acıya, zorlanmaya karşı duyarlı olmak ve onları azaltma konusunda istek duymak olarak tanımlanabilir.
Öncelikle kendimizden başlayarak şefkati geliştirmek önemlidir. Buna öz-şefkat deriz. Daha sonra bizden dışarıya doğru, diğer insanlara doğru şefkat çemberini genişletmek ise şefkat pratiklerinin temelidir.
Şefkat: Kendimizden Başlayarak Diğerlerine Yayılan Sıcak Duygu
Şefkat, anlamaktan gelen sıcak ve iyi hissettiren bir duygudur. Bunu yer yüzündeki her insan tek bir an için bile olsa yaşamıştır. Tüm kalbiyle karşısındaki canlıya, onu ve içinde bulunduğu durumu anlayarak şefkat duymuştur.
Şefkat hissettiğimizde, bedende özellikle kalp hizasında, göğsün ortasında sıcaklık hissi uyanır. Damarlar genişler ve kan akışı ile nefes rahatlar. Bu anlamda şefkat hissi iyileştiren bir duygudur.
Mindfulness Sizi Şair Yapabilir
Bu sözü sevgili hocam Philip’ten ilk duyduğum günden beri düşünürdüm. Birkaç gün üst üste hayata ve onun dansına, insan olmaya dair şiirler dökülünce “evet” dedim, Philip haklıymış.